Çocuk Psikolojisi Hakkında 7 Çarpıcı Gerçek

O minik dünyalarında yaşadıkları buhranları bilmesek de zaman zaman kaygılarını yersiz bulsak da aslında hepsinin altında çocuk gelişimiyle ilgili yapılan hatalar yatıyor.

Dolayısıyla bir anne olarak çocuk psikolojisi hakkında eksiklerini tamamlamak, miniğinin sağlıklı bir bedene ve ruha sahip olması için elinden geleni yapmak en büyük vazifelerinden. E hadi başlayalım o zaman!

1. Çocuklarda tırnak yemenin altında duygusal gerginlikler yatar

Çocuklarda tırnak yeme alışkanlığının altında çoğunlukla psikolojik nedenler yatar. Dolayısıyla miniğin kendini baskı altında hissettiğinde gerginliğini gidermek veya yoğun duygularıyla baş edebilmek amacıyla tırnaklarını yemeye yönelebilir.

Bunun için çocuğunu yüreklendirmeli ve ona karşı sabırlı olmalısın. Tırnak yemeye yol açan sebepleri fark ederek bunları ortadan kaldırmak üzere özveride bulunmalı ve onunla iş birliğinde bulunmalısın.

Bu meseleyi büyük bir sorun ya da duygu yüklü bir konu haline getirmeden çözmeye çalışman gerek. Çocuğuna zaman tanıdığın ve tutarlı olduğun takdirde bu önerilerin işe yaradığını görebilirsin. Eğer yaptıklarının işe yaramadığını ve çocuğunun hala yoğun stres altında olduğunu düşünüyorsan bir uzmandan yardım almayı ihmal etme tabii ki.

Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal'dan tavsiyeler: Akademisyenanne'den Çocuklara Sınır Koymak İçin 4 Şok Yöntemi

2. Hiperaktif çocuk anlaşılmak ister

Çocuklarda hiperaktivite, acı veren duyguların oluşturduğu gerilimin boşaltılamamasından kaynaklanır. İlk yıllarda ağlama pışpışlama, sallama ve başka hareketlerle bu durum baskılayabilirsin. Ancak sallamak, hoplatmak gibi eylemler eğlenceli ve yararlı da olsa bu tarz uyaranlar bebeğinin ağlama ihtiyacını dağıtabilir, aman dikkat.

Diğer tüm sorunlarda olduğu gibi hiperaktivite probleminde de en doğru yaklaşım, olası tüm nedenlerin değerlendirildiği bütüncül bakış açısıdır. Çocuğunun beslenme alışkanlıklarını, duygusal durumunu ve yaşadığı ortamı mutlaka bir arada değerlendirmelisin. İlaç kullanımını tüm yaklaşımları denedikten sonra son çare olarak düşünmelisin.

Çocuğunun hiperaktif olması onun aşırı yemek yiyen ya da parmak emen bir çocuktan daha çok sorunu olduğu anlamına gelmiyor. Senin başarısız bir ebeveyn olduğun anlamına da gelmiyor. Miniğinin stresle baş etmek ve acı verici duygulardan kaçınmak için böyle hareket edebileceğini unutma. Duygularını gülerek, ağlayarak veya öfkelenerek dışa vurması için onu teşvik etmelisin. Böylece hiperaktivite belirtilerinin azalmasını sağlayabilirsin.

Bazen vahşi, çılgınca ve saldırgan davranışlarını durdurup enerjisini ağlamaya ya da öfkelenmeye kanalize etmesine yardımcı olmak için kararlı bir biçimde küçüğüne sarılmalısın. Elinden geleni yapmana rağmen bir aşama kaydedemediğini düşünüyorsan bir çocuk psikolojisi ve ruh sağlığı uzmanından destek almanda fayda var.

Sağlıklı bir iletişimin çocuk gelişiminde önemi büyük: Annelerin Çocuklarıyla İletişim Kurarken Yaptığı 7 Hata

3. İştahsız çocuk baskı altına alınmaz

Küçük çocukların bazı yiyecekleri sürekli yedikleri ve belirli yiyeceklerden şiddetle nefret ettikleri dönemler olur. Anne ve baba olarak bununla nasıl başa çıkacağınızı bilemeyebilirsiniz. Araştırmalar bebeklere güvenildiğinde ve kendi yiyeceklerini seçmelerine izin verildiğinde daha dengeli ve sağlıklı beslendiklerini gösteriyor.

Miniğin kimi yiyeceklere karşı çok şiddetli bir nefret geliştirerek yeni yiyecekleri tatmak bile istemeyebilir. Çocuğuna tiksindiği yiyeceği hiçbir akıl yürütme, rüşvet, hile ya da kandırma yöntemiyle sevdirmen mümkün değil. Böyle bir durumda onu zorlanmaman gerek.

Çocukların bazı yemekleri reddetmelerinin bir diğer nedeni de korkularıyla ilişkili oluyor. Çocuk, tuvaletten korkuyorsa dışkıya benzettiği hiçbir yiyeceği yiyemiyor. Böyle zamanlarda otoriter ve cezalandırıcı bir yaklaşım benimseyerek çocuğunu dövmeye kalkışman ya da odasına göndermen ağlamasına yol açabilir.

Çocuğun iştahsız olabilir, birkaç gün boyunca yalnızca tek bir çeşit yiyecek yemek isteyebilir. Bunda endişelenecek bir durum yok. Bir gün sadece patates yemek isterken bir başka gün peynirden başka bir şey tüketmek istemeyebilir. Herhangi bir sağlık problemi olmadığı sürece onun kendisi için yeterli miktarlarda protein, karbonhidrat, yağ ve vitamin alacağına güvenmelisin. Onu sırf sağlıklı bir şeyler yesin diye abur cuburla ödüllendirmemelisin.

Çocuk gelişimi konusunda akla gelen ilk isimlerden olan Özgür Bolat'a kulak ver: Çocukları Ödülle Cezalandırmayın!

4. Çocuklarda alt ıslatmanın altında psikolojik nedenler yatabilir

Alt ıslatmanın normal kabul edilmesi ile bir problem olarak görülmesi arasındaki sınır, 5 yaştır. 5 yaşını geçmiş çocuğun geceleri yatağına işemesi, fiziksel ya da psikolojik bir sorunun göstergesi olabilir.

Fiziksel bir nedene bağlı olmayan alt ıslatmanın, baskılanan duygulardan kaynaklandığını gösteren birtakım kanıtlar var. Yatak ıslatan çocukların genellikle duygularını açıkça ifade edemedikleri gözlemlenmiş.

Çocuğun, yatağını ıslatıyorsa yapman gereken ilk şey, durumun tıbbi bir değerlendirmesini yaptırarak olası fiziksel nedenleri elemek. Sorun psikolojikse çocuğunun yanında uyumasını deneyebilirsin. Geceleri bir yakınlık ve güven duygusu yaşaması sorunu çözebilir.

Sorun hala devam ediyorsa hayatındaki stres ve kaygı kaynaklarını saptamaya çalışabilirsin. Çocuğunun yatağını isteyerek ıslatmadığının farkında olmalı ve ona suçlayıcı, utandırıcı veya korkutucu duygularla yaklaşmamalısın. Hislerini oynayarak, gülerek, ağlayarak ve öfkelenerek ifade etmesi için her türlü çabayı göstermelisin.

Bir davranışı düzeltmeye çalışırken istemeden de olsa minik yavruna zarar verebilirsin: Cezasız Eğitim Ne Demek, Neden Önemli?

5. Çocuklarda ayrılık kaygısı anormal bir durum değil

Pek çok küçük çocuk annesine ya da bakıcısına güçlü bir şekilde bağlanır ve ondan ayrılmak istemez. Bunun doğal bir davranış olup olmadığını ve ne kadar süreceğini merak edebilirsin. 2 yaş çocuklarında ayrılık kaygısının devam etmesi çok doğal ve yaygın bir durum, bu konuda endişelenmene gerek yok.

Yeri gelmişken: Çocuklarda 2 Yaş Sendromu

Bir çocuğun anne babasının yanından ayrıldığında ağlaması için çeşitli nedenler söz konusu olabilir. Ebeveyninden ayrılan çocuk, ayrılık sebebiyle ağlıyor gibi görünse de aslında yalnızca birikmiş duygularını dışa vuruyor olabilir, buna ihtiyaç duyabilir.

Çocuğun, sürekli ilgi ve bakıma ihtiyaç duyduğu bir yaşta yaşadığı, acı çekmesine neden olan eski bir ayrılığı hatırladığı için ağlayabilir. Böyle bir durumda geçmiş travmasının etkilerini tümüyle iyileştirene kadar senden veya babasından her ayrıldığında ağlamaya devam edecektir.

Çocuğunun ayrılığa direnmesinin nedeninin bunlardan biri olduğunu düşünüyorsan onu bırakman ve ağlamasına fırsat vermen iyi olur. Ancak miniğini yanına bıraktığın kişinin, ona güven sağlayacak ve ağlamasını anlayışla karşılayarak destek verecek biri olması önemli. Böylece onu korkutan bir deneyim yaşamadığından, yalnızca geçmiş travmalarını iyileştirdiğinden emin olabilirsin.

Çocuk psikolojisine derin bir bakış atayım dersen olayı detaylarıyla burada anlattık: Bebeklerde Ayrılık Korkusu ve Başa Çıkma Yöntemleri!

6. Kardeş kıskançlığı, sevilen bir kişinin paylaşılamamasından ve temelde güvensizlikten kaynaklanır

Uzmanlar, yeni bebeğin doğumuyla birlikte annelerin büyük çocuğuna daha az vakit ayırdıklarını, eskisi kadar sevecen davranmadıklarını ve onunla daha az oyun oynadıklarını söylüyorlar.

Bu durum bebeğe karşı kızgınlık, kırgınlık gibi duyguların geliştirilmesine ya da bu tür duyguların babaya yöneltilmesine yol açabilir. Çocuğun kendini terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hissetmeye başlayabilir. Bunun yanı sıra, kaybettiği ilgiyi geri kazanmak için bebekleşip gerileme davranışı da gösterebilir.

Kardeş kıskançlığından doğan olumsuz duyguları tümüyle yerleşmeden en aza indirmenin birçok yolu var. Burada babaya da büyük görev düşüyor. Eşin, büyük çocuğunuza daha çok zaman ayırabilir. Sen de bebeğin bakımı konusunda büyük çocuğundan yardım alabilirsin. Dengeyi koruman çok önemli, büyük çocuğuna gösterdiğin aşırı ilgi ve ayrıcalık da pek yararlı olmaz.

Miniğini, kardeşine sevecen bir şekilde yaklaşmaya özendirmeli ve olumsuz davranışlarına engel olarak aralarında olumlu ilişkiler gelişmesine yardımcı olmalısın.

Detaylı bilgi için: Prof. Dr. Haluk Yavuzer'den Kardeş Kıskançlığına Çözüm Önerileri

Uzm. Psk. Özlem Mumcuoğlu anlattı!

7. Çocuğun ilk 4 yılı eğitim çağı değil; özgürlüklerini doyasıya yaşayarak kendini geliştirdiği çağıdır

Çocuğunu ne kadar erken eğitirsen o kadar iyi olacağını düşünebilirsin. Başkalarının çocuklarının kaç kelime, kaç hece öğrendiğine dikkat edip kendi yavrunun onlardan geri kalmaması için yoğun çaba harcayabilirsin.

Halbuki 4 yaşındaki çocuk psikolojisi sıkı bir eğitime hazır değildir. Özgürlüğünü doyasıya yaşamak ister. Bu çağdaki çocuk, ihtiyaçlarını değişik yollarla haber verir ve bunların giderilmesi için ebeveynlerinden yardım ister.

Bu, kimi zaman ağlamak kimi zaman da mızırdanmak olabilir. Böyle zamanlarda çocuğunun ağlamalarına karşılık vererek ona destek olmalısın. Bunu asla taviz göstermek olarak düşünme. Unutma ki duygusal ihtiyaçlarını doyasıya gidermek yerine, erken dönemde bastırmayı öğrenmiş çocuklar yetişkinlik döneminde bu hislerin yoksunluğu içinde yaşamak zorunda kalırlar.

Pedagog Adem Güneş'ten uyarı var: Çocuğuna Karşı Davranışlarının Kökeninde Kendi Çocukluğun Var!

Kaynaklar:

Çocuğunuza Kulak Verin-Aletha J. Solter

Bedensel, Zihinsel ve Sosyal Gelişimiyle Çocuğunuzun İlk 6 Yılı-Prof. Dr. Haluk Yavuzer

Kişilik Gelişiminde Cezasız Eğitim-Adem Güneş

Bu makaleyi arkadaşlarınla paylaş: