Akademisyenanne'den Çocuğuna Sınır Koymak İçin 4 Yöntem!

Oyuncaklarıyla oynadıktan sonra toplamaz, akşam yatmadan önce dişlerini fırçalamaz, parktan geldikten sonra ellerini yıkamaz… Çocuk dünyasına hoş geldin! Ama moralleri bozmak yok, kurallar koyarak zamanla her şeyi çözebilirsin.

Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal, namıdiğer Akademisyenanne’nin “Korkma! İyi Bir Annesin” kitabındaki tavsiyeleriyle çocuklara sınır koymanın 4 şok edici yöntemini anlattık!

1. Şok

Çocuklar 6 yaşına kadar kuralların neden olduğunu ve neden uymaları gerektiğini anlayamıyorlar. Kural algısı çocuklarda 4 yaşından sonra yavaş yavaş gelişmeye başlıyor ama kurallara uyarken tutarsızlıklar sergiliyorlar. Yani senin ufaklığın, oyuncaklarını bir gün toplarken ertesi gün toplamaması gayet normal.

“Madem kuralları anlamıyor o zaman ne gerek var? Altı yaşından sonra kuralları koyarız gider.” gibi bir düşünce çok yanlış. Çocuk bu kuralların gerekliliğini algılayamadığı için %100 uymuyor olsa bile bu, onun bilişsel olarak yeterli olgunluğa erişememesinden kaynaklı. Sen yine de kuralı koy, o zamanla öğrenecek annesi.

Sen kuralları koy, işini kolaylaştırma kısmı bizde merak etme: Evdeki Oyuncakları Toplama Sorunu İçin 10 Çözüm

2. Şok

Bir çocuğun en temel ihtiyaçlarından biri güven ihtiyacı. “Güven duygusu içinde olan çocuk, dünyaya ait keşiflerini özgürce gerçekleştirir ve gelişimini en iyi şekilde sürdürür.” diyor Akademisyenanne. Çocukların kendisini güven içinde hissetmesini sağlayan şeylerden biri de sınırlar.

Senin bu noktada dikkat etmen gereken şey, çocuğunun yaşına ve gelişim düzeyine uygun kurallar koyabilmek. Okul öncesi dönemde kuralları ne kadar somutlaştırırsan, uygulanabilirliği o kadar artıyor. Erken çocukluk döneminde, çocuğunu çok fazla kurala boğmaman gerektiğini de ekleyelim.

Akademisyenanne, çocuğuna kural koyarken izlemen gereken basamakları şöyle sıralıyor:

  • Kuralları çocuğuna net ve açık bir şekilde söyle. “Oyunun bittiğinde oyuncaklarını toplamanı istiyorum.” gibi.

  • Çocuğuna kuralı nasıl uygulayacağını öğret. “Bak şu yapbozları şu sepete dolduralım. Arabaları da şu tarafa koyalım.” gibi.

  • Bu kurala neden uyması gerektiğini açıkla. “Oyunun bittiğinde oyuncakları düzenli bir şekilde toplarsan, bir daha oynamak istediğinde kolay bulursun. Ayrıca odan düzenli olduğu için yanlışlıkla ayağına bir şey batmaz.” gibi.

  • Kurala uyarsa mutlaka pekiştir. “Oyuncakların en güzel yerli yerine konulmuş. Ellerine sağlık. Tekrar oynamak istediğinde kolaylıkla bulabileceksin.” gibi.

Hatta Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal’ın bunun için uyguladığı dedikodu yöntemi de var!

Hayali bir telefon konuşması yaparak, çocuğunun yanında olmadığı ama seni duyabileceği bir ortamda “Anneannesi biliyor musun tüm Legolarını toplamış, artık hiçbiri ayağına batmayacak. Oyuncaklarını toplaması beni çok mutlu etti.” şeklinde sanki o duymuyormuş gibi arkasından konuş.

  • Diyelim ki odasını toplamıyor.

Sevdiği bir oyuncak, yanlışlıkla ayağının altında kırılıversin. “Yavrum çok özür dilerim yanlışlıkla oldu. Oyuncaklar yerinde olsaydı basmazdım tüh.” diyerek durumu toparla. Akademisyenanne bu yolun, “Oyuncaklarını toplamazsan, yemekten sonra dondurma yiyemezsin.” gibi tehdit içerikli yöntemden daha etkili olduğunu söylüyor. Burada çocuk, davranışının sonucuna katlandığı için bir nevi bedel ödüyor. E neticede de yanlışlıkla oldu(!)

  • Diyelim ki odasını toplamıyor (ikinci senaryo).

Söylene söylene çocuğunun odasını toplamaya başlıyorsan büyük bir hata yapıyorsun! Akademisyenanne, bunun çocukta “Annem odanı topla diyor ama nasıl olsa kendisi yapıyor.” algısının oluşmasına sebep olduğunu söylüyor. Tabii bu, 5-6 yaştan büyük bir çocuk için geçerli. Eğer çocuğun bu yaş grubunun altındaysa odasını birlikte toplayabilirsiniz. Bu ona model olup, odasını nasıl toplaması gerektiğini öğretmeni sağlıyor.

Çocuğuna sorumluluk kazandırmanın yollarını adım adım yazdık: Özgür Bolat'a Göre Çocuğa Sorumluluk Kazandırmanın 5 Yolu

3. Şok

Şunu baştan söyleyelim. Çocuk, anne ve baba olarak sizin uymadığınız hiçbir kurala uymaz. “Eğer çocuğunuzun yemekten önce ellerini yıkamasını istiyorsanız ama kendiniz yıkamıyorsanız, dişlerini fırçala deyip dişlerinizi fırçalamıyorsanız, çocuğunuz bu kuralın hiçbirine uymayacak.” diyor Akademisyenanne. Çünkü çocuklar ebeveynlerini taklit ediyorlar ve genellikle duyduklarını değil; gördüklerini yapıyorlar.

Anne-baba olarak bu noktada tutarlı davranışlar sergilemeniz çok önemli. Biriniz yemekten önce dondurmaya evet deyip, diğeriniz hayır diyorsa bu tutarsızlığa sebep olur ve çocuğunuz istediğini elde etmek için hanginize yönelmesi gerektiğini bilir.

Tutarsızlığın yalnızca ebeveynler arasında değil; tek bir ebeveynin davranışlarında da olmaması gerekiyor. Örneğin bir gün rahatça yemek hazırlamak için çocuğuna dondurma verip ertesi gün vermiyorsan burada tutarsızlık söz konusu oluyor. Bu durumlarda da çocuklar kuralları esnetmek ya da yıkmak için daha ısrarcı davranıyorlar.

Çocuğuna iyilik yaptığını zannederken kötülük yapıyor olabilirsin: Özgür Bolat Uyarıyor: Çocukları Ödülle Cezalandırmayın!

Kriz anlarında yeni kurallar koymaya çalışma

Akademisyenanne kriz zamanlarında yeni kurallar koymaya çalışmanın çok yanlış olduğunu belirtiyor. Çünkü çocuklar bu anlarda yeni bir kural değil; istediklerine kavuşmayı istiyorlar.

Bu nedenle kriz anlarında çocuğunu tehdit etmekten kaçınman gerekiyor. Unutma ki problemin kaynağı, çoğu zaman tehditleri kurallarla karıştırmaktan kaynaklanıyor.

Her şey daha iyi bir anne olmak için değil mi: Hayallerimizdeki Gibi Bir Anne Olmanın 9 Yolu

4. Şok

Çocuğun bir kurala uymuyorsa sorun senin kuralında olabilir! Nasıl mı? Akademisyenanne açıklıyor.

Diyelim ki çocuğuna “Sadece hafta sonu sabah 10:30-11:00 arasında televizyon izleyebilirsin.” dedin. Ama çocuğun öğlen 14:00’de izlemek istiyor. Sen sabah izlemesini, kendi işlerini rahatlıkla halletmek için istiyorsun ama çocuğun bir türlü bu kurala uymuyor. Sabah yetmezmiş gibi öğlen de izlemeyi istiyor ve bu durum aranızda krize sebep oluyor.

Böyle bir durumda çocuğunun neden öğlen çizgi film izlemek istediğini öğrenmen gerekiyor. Belki de sevdiği çizgi film o saatte olduğu için böyle davranıyor olabilir.

Minik bir bonus bırakalım: Çocuğun Bu Animasyon Filmlerini İzlemeden Büyümesin!

Akademisyenanne çok güzel bir noktaya parmak basıyor. Biz yetişkinler illa isteklerimiz bizim istediğimiz saatlerde, istediğimiz gibi olsun istiyoruz. Ama bunu yaparak çocuklarımızın da istekleri ve ihtiyaçları olduğunu göz ardı ediyoruz.

Çocuğun kurala uymadığında bağırmak, yalvarmak, tehdit etmek, azarlamak, ceza vermek yerine öncelikle kurallarına dönüp bak. Çocuğun bir kurala karşı çıkıyorsa bunun nedenini düşün, incele, gözlemle ve en önemlisi nedenini sor.

Her sorunda önce miniğini anlamaya çalış: Kendi Yatağında Uyumak İstemeyen Çocukları Anlama Kılavuzu

Eğer gerçekten bir ihtiyaçtan dolayı bu kurala uymuyorsa kuralını ya değiştir ya da esnet. Son olarak Akademisyenanne’den bir tavsiyeyle bitirelim. Çocuğunun kendisini güvende hissetmesi ve bu güven ortamında gelişimini sürdürmesi için kurallar koyabilirsin. Ama bu sırada onun güven duygusunu sarsmaman gerektiğini, senin emrindeki bir asker olmadığını, yaş ve gelişim özelliklerine uygun sınırlar getirmen gerektiğini unutma.

Ceza yöntemiyle bir davranışı düzeltmeye çalışırken çocuğuna büyük zararlar veriyor olabilirsin: Adem Güneş'ten Öğreneceğin Çok Şey Var: Cezasız Eğitim Ne Demek, Neden Önemli?

Bu makaleyi arkadaşlarınla paylaş: