Çocuğa Ölüm Nasıl Anlatılır?

Henüz ölümün ne anlama geldiğini bilmezken, çocuklar küçük yaşta bu gerçekle karşılaşabiliyorlar. Yanlış bilgilendirmeler nedeniyle çocuklarda ölüm korkusu meydana gelebiliyor. Peki, bu tür korkulara ya da travmalara yol açmamak için çocuğa ölüm nasıl anlatılır, uzmanlar bu konuda neler öneriyor? Senin için anlattık, hadi başlayalım.

Çocuğa Ölüm Nasıl Anlatılır?

Ölüm, yaşam döngüsünün kaçınılmaz bir parçası. Kimi zaman uzun bir hastalık sürecinin beklenen bir sonucuyken kimi zaman da hiç beklenmedik bir anda gerçekleşebiliyor. Bu noktada çocuğun, ölümün ne anlama geldiğini bilmese dahi hayatındaki bu kişinin yokluğu ile başa çıkabilmesi için doğru bir yönlendirmeye ihtiyacı var. 

Ölüm kavramını anlamaya çalışmak çocuklar için ne kadar zorsa, çocukla ölüm hakkında konuşabilmek ve bunu açıklamaya çalışmak yetişkin için de bir o kadar zor. İlişki Psikoterapileri Enstitüsü'nden Uzman Psikolog Seniha Naşit Gürçağ'ın çocuğa ölümü anlatmak konusunda verdiği tavsiyeler bu konuda ufuk açıcı.

1. Ölümün korkulacak bir şey olmadığını anlatın

Öncelikle çocuğuna ölümün de hayatın bir parçası olduğunu anlatmalısın. Ölen birinin arkasından üzülmenin normal olduğunu fakat bunda korkulacak bir şey olmadığını açıklamalısın. 

2. Sorularını sade bir dille, direkt cevaplayın

Soyut bir kavram olan ölümle karşı karşıya gelen çocuklar bunu anlayabilmek için öldükten sonra insanların nereye gittikleri ve onlara ne olduğu gibi sorular sorabiliyorlar. Bu tarz soruları direkt olarak açıklamalısın. Çoğu insanın uzun bir hayat sürdüğünü ve yaşlanmadan ölmediğini söyleyebilirsin. Tabutla gömülen insan fikri çocuklar için korkutucu olabiliyor. Böyle açıklamalarda bulunmak yerine, ölen kişinin anısına birlikte ağaç dikmek ve hatıra defteri oluşturmak çocuğunun ölümü daha kolay kabullenmesini ve korkulacak bir şey olmadığını anlamasını sağlayacaktır. Ölen kişinin fotoğraflarına bakmak ve onun hakkında konuşmak da faydalı olabilir.

3. Somut bir dil kullanın

Çocuğa ölümü anlatırken anlayabileceği somut bir dil kullanmak gerekiyor. Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklara ölüm vb. soyut kavramları somutlaştırarak anlatmak önemli. "Öldü" yerine, "artık yaşamıyor" demek daha uygun olabilir. Ölümü; nefes almak, acıkmak ve üşümek gibi vücut fonksiyonlarının artık sona ermesi şeklinde tanımlarla açıklaman daha anlaşılır olacaktır.

Sen bunları yapma: Annelerin Çocuklarıyla İletişim Kurarken Yaptığı 7 Hata

4. Ölümü uykuyla bağdaştırmayın

Yapılan en büyük hatalardan biri, ölümü uykuyla bağdaştırmak. Ölümü "uykuya dalmak" gibi bir benzetme yoluyla açıklamaya çalışmak çocukların uykuya dalmaktan korkmalarına ya da sevdikleri diğer kişilerin uyuyup bir daha uyanmayacağı hissine kapılmalarına yol açabiliyor. Sonsuzluğa uçmak gibi benzetmeler ise çocuklar için soyut ve kafa karıştırıcı olduğu için bu tür açıklamalardan kaçınmalısın.

5. Ölümün gerçek sebebini açıklayın

Çocuğa ölümün gerçek sebebini uygun ve sade bir dille açıklamak da önemli bir nokta. Bu, hem çocuğun ölümü biraz daha rahat anlamlandırmasına hem de suçluluk duygusunun önlenmesine yardımcı olur. Çünkü küçük yaştaki çocuklar kendilerini olayın merkezinde gördükleri için yaşanan durumları kendileriyle ilişkilendirebiliyorlar. Çocuğuna bunun kendi suçu olmadığını ve bu durumu önlemek ya da kişinin geri gelmesini sağlamak için yapabileceği bir şey olmadığını özellikle vurgulamalısın.

Oku: Adem Güneş'ten Ebeveynlere Çocukları İçin Tavsiyeler

Çocuklar ölüm karşısında nasıl tepkiler verirler?

Çocukların ölüm kavramıyla tanıştıkları zaman verdikleri tepkiler yaşlarına ve kişilik özelliklerine göre değişkenlik gösterebiliyor. Aşırı korku, ağlama, donup kalma, ölümü reddetme ya da hiç tepki vermeden günlük rutine dönme gibi çeşitli tepkiler verilebiliyor. Ancak anlık olarak gösterilen bu reaksiyonların ardından yas süreci daha uzun olan başka tepkiler de ortaya çıkabiliyor. Bunlar çoğunlukla;

  • İçe dönme,
  • Uykuya dalmakta güçlük çekme,
  • Kabuslar görme,
  • Parmak emme, alt ıslatma vb. gibi gelişmeler gösterme,
  • Başka bir sevdiğini kaybetme korkusu (anne ve babaya daha çok bağlanma),
  • İştahta değişiklikler,
  • Öfkeli ve normalden farklı davranışlar oluyor.

Alt Islatma (Enürezis) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Çocuğun ölümle baş etmesine nasıl yardımcı olmak için ne yapılabilir?

  • Kendi duygularını saklamamalısın. Ölümün ardından yaşanan özlem ve üzüntü gibi duyguların normal olduğunu çocuğuna hissettir ki, o da duygularını seninle rahatlıkla paylaşabilsin.
  • Ölen kişinin özel eşyalarını ve fotoğraflarını ortadan hemen kaldırmamalısın. Aksine, çocuğunun özlem duyduğu anlarda bakabileceği özel bir köşe ya da fotoğraf albümü olması iyi olur.
  • Mezarlık ziyaretlerine çocuğunu da götürebilirsin. Bu, ölümü somutlaştırmak için önemli bir adım ancak çocuğun istemiyorsa baskı da yapma.
  • Çocuğuna yalnız ve çaresiz olmadığını, onu seven insanların yanında olmaya devam edeceğini hissettirmelisin.
  • Tüm bu açıklamaları yapmana rağmen çocuğun tabii ki bu soyut kavramı ve yaşanan durumu anlamakta güçlük çekebilir. Bu duruma adapte olması kolay olmayacaktır. Bu süreçte ölen kişiyle ilgili sorduğu sorulara somut, net ve kısa yanıtlar vermeye devam etmelisin.
  • Çocuğun, sevdiği bir başka kişinin ölümünden de endişe duyabilir. Bu, çok sık karşılaşılan bir durum. Yani, babasını kaybetmiş olan bir çocuk annesini de kaybetmekten korkabilir. Bir arkadaşının annesinin ölümü üzerine kendi anne ve babasını kaybetmekten korkabilir. Bu tarz durumlarda onu dikkatlice dinlemeli, korku ve kaygılarını anladığını ona hissettirmelisin.
  • Eğer çocuğun çok içine döndüyse ya da hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsa ona baskı yapmamalı ancak bu durumla ilgili konuşmasına fırsat tanıyacak ortamlar yaratarak duygularını yansıtmasını sağlamalısın. Çocukların duygularını yansıtmaları biz yetişkinlere göre daha zor. Onun duygularını ifade edebilmesini kolaylaştırmak için resim ve oyun gibi anlatım şekillerine yönelebilirsin. Bir doktor seti ile oynadığı oyun sırasında bile aklındakileri yansıtabilir.

Hangi durumlarda uzman desteği almak gerekir?

  • Çocuğun, kendisinin ya da ebeveynlerinin başına kötü şeyler geleceği endişesiyle okula gitmeyi reddediyorsa,
  • Muayene sonucunda herhangi bir sorun olmamasına rağmen ölen kişinin rahatsızlığına benzer sorunlar yaşıyorsa,
  • Günlük yaşamını engelleyecek düzeyde yoğun korku ve endişesi varsa,
  • İçe kapanma, isteksizlik, depresyon, dikkat eksikliği, sıklıkla ağlama, uyku ve beslenme bozuklukları gibi belirtileri 2 hafta boyunca her gün sergiliyorsa, çocuğunun bu durumla başa çıkabilmesini kolaylaştırmak için profesyonel destek almaktan çekinmemelisin.

Bu da ilgini çekebilir: Çocuklarda Depresyon Belirtileri ve Tedavisi

Bu makaleyi arkadaşlarınla paylaş:

Kaynakça ve İleri Okuma

Solter, J., Aletha. Çocuğunuza Kulak Verin. Ayşegül Cebenoyan (Çev.). İstanbul: Doğan Kitap, 2012.