8 Maddede Kordon Kanı Bankası

Gelişen teknolojiyle beraber her geçen gün hastalıklara yeni bir umut kapısı açılıyor. Kordon kanı kök hücresiyle, doğuştan veya sonradan oluşabilecek hastalıklara karşı bebeğin ve aile fertleri olarak hepiniz tedavi edilebilirsiniz. Üstelik başka hayatları bile kurtarabilirsin. Nasıl mı? Hadi öğrenme vakti!

1. Kordon kanı nedir ve ne işe yarar?

Kordon kanı, bebeğin doğduktan sonra plasenta tarafındaki göbek kordonu içinde kalan kana verilen isim ve bir insan için hayattaki en önemli kaynak. Kök hücreler bakımından sahip olduğu zenginlik sayesinde bebeğinde doğuştan gelen veya yaş ilerledikçe ortaya çıkabilecek birtakım hastalıkların tedavisinde önemli bir rol oynuyor.

Ayrıca kordon kanının yalnızca alınan kişide değil; ailenin diğer üyelerinde (doku uyumu şartıyla) kullanılabilmesi de büyük bir avantaj. Kardeşlerden birinde kanser türü ortaya çıkarsa, diğerinden alınan kök hücrelerden tedavide yararlanılabiliyor. Hatta sadece kendisi ve ailesi için değil; doku uyumu olduğu takdirde başkaları için de umut olabiliyor.

Kordon kanının içerisinde yer alan kök hücreler sınırsız sayıda bölünebiliyorlar ve tedavi edici özellikleri var. Vücudun her hücresine dönüşebildikleri gibi kalp hücresi ve sinir hücresi olarak da kullanılabiliyorlar.

Kök hücre plasentanın dışında yetişkinlerin kemik iliğinde ve periferal kanda da bulunuyor. Ancak yenidoğanın kök hücreleri üstün bir çoğalma ve farklılaşma yeteneğine sahip olduğu için kordon kanı, kök hücresi tedavilerde daha çok tercih ediliyor. Üstelik bu çok daha basit bir işlem.

1990’lı yıllarda kök hücrelerin saklanması için “Aile Kordon Kanı Bankacılığı” faaliyete geçmiş ve bu sayede bugüne kadar pek çok başarılı kök hücre naklinin gerçekleştirilmesi sağlanmış.

Pek çok hastalık için umut vadeden kök hücre tedavisini burada yazdık, mutlaka oku: Kök Hücre Tedavisi Hakkında Merak Ettiğin Her Şey

2. Kordon kanı hangi hastalıklarda kullanılır?

Kök hücre başta kan ve kemik iliği kaynaklı kanserler olmak üzere çeşitli kanser tiplerinde, kemik iliği ve bağışıklık sisteminin yetmezlik durumlarında tedavi amacıyla kullanılıyor.

Özellikle hematopoetik ve onkolojik hastalıklar olmak üzere kök hücre, 80’den fazla hastalığın rutin tedavisinde kullanılabiliyor. Bu hastalıklardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Lösemi olarak anılan kan kanserleri ve lenfomalar,
  • Kemik iliği hastalıkları,
  • Nöroblastoma denilen ve sinir sisteminde gelişen bir tümör,
  • Orak hücre anemisi,
  • Thalasemi olarak bilinen Akdeniz anemisi,
  • Genel bağışıklık sistemi yetmezliği,
  • Doku ve organ nakillerinden sonra görülen doku uyuşmazlığı hastalığı (GVHD) vb. rahatsızlıklar.

Ayrıca kök hücrelerin klinik potansiyeli, diyabet ve böbrek kanserini de içeren hastalıkların tedavisinde kanıtlanmış durumda. Karaciğer hastalığı, koroner hastalıklar, otoimmün ve metabolik hastalıkların tedavisindeki iyileştirici etkisi için araştırmalar da devam ediyor.

Görünen o ki kök hücre, çalışmalarındaki ileri uygulamalarla gelecekte çok daha fazla hastalığın tedavisi için umut olabilecek.

3. Kordon kanı nasıl alınır ve saklanır?

  • Kordon kanının alınma işlemi, doğum esnasında doğumu yaptıran hekim tarafından yapılıyor. Normal ya da sezaryen doğum yapman, yapılacak işlemde herhangi bir farklılık yaratmıyor.
  • Bebek dünyaya geldikten sonraki 10 dakikalık süre içinde ilk olarak göbek kordonu klempleniyor ve 60-200 mililitre elde edilen kordon kanı, içinde pıhtılaşmayı önleyen madde bulunan kan torbasına alınıyor.
  • Daha sonra yaklaşık 10-15 cm kadar bir kordon dokusu parçası kesiliyor ve içinde serum fizyolojik, antibiyotik ve antifungal maddeler bulunan ayrı bir kaba konuluyor.
  • Toplanmış olan kan ve doku, 36 saat içerisinde laboratuvara yollanıyor. Bu aşamada kordon kanı ve dokusu ayrı ayrı kök hücrelerine ayrıştırılıyor, özel laboratuvar tetkiklerinden geçirilerek donduruluyor.
  • Ve son olarak -196°C'de azot tanklarında saklanıyor.
  • Tüm bu aşamalarda sana ya da bebeğine herhangi bir cerrahi işlem yapılmadığı gibi kordon kanı ve dokusu alım işleminin sizin için herhangi bir zararı da yok.

Kararını verdin mi: Büyük Çekişme: Normal Doğum mu Sezaryen mi?

4. Kordon kanı kaç yıl saklanabilir?

Kordon kanı, sadece yaşamın başlangıcında toplanabilmesine rağmen, yıllar sonra bile kullanılabiliyor. Kaynaklar kordon kanının bilimsel olarak 25 yılın üzerinde bozulmadığını gösteriyor. Türkiye’de kordon kanı saklanabilen kamu ve özel kuruluşların sayısı da 10 civarında.

Kordon kanı bugünkü yönetmelik gereği 12 yıla kadar saklanabiliyor. Özel kordon kanı bankalarında uygulanan 12 yıllık saklama süresi sonunda, kordon kanının saklanmaya devam etmesini talep etmezsen, buna ihtiyaç duyan başka hastaların kullanımına açık hale geliyor (allojenik kullanım).

5. Kordon kanı bankası

Kordon kanı bankacılığının tarifleri/çalışma yöntemleri yasal yönetmeliklerle belirlenmiş durumda ve sıkı denetimlere tabi tutuluyor. Kordon kanı bankacılığı bugün 3 şekilde yapılıyor.

1. Aile içi (otolog) bankacılık

Otolog bankacılıkta genel olarak kordon kanının sadece ait olduğu bebek için saklandığı düşünülüyor. Oysa bu bankacılık modelinde kordon kanları, aile içindeki hasta ya da hastalık riski taşıyan diğer bireyler için de saklanarak hem sahibine hem de aile içindeki diğer bireylerin kullanımına açık. Çok çocuklu aileler ve ulusal doku bilgi veya kordon kanı bankasını kuramamış ülkeler için en güvenli seçenek olarak gösteriliyor.

2. Allojenik (halka açık) bankacılık

Allojenik bankacılık, bireyin bir daha hiçbir hak talep etmemek üzere kordon ve/veya kordon kanını, ihtiyacı olanlar için bağışladığı yöntem. Bu tip bankacılık; devlet, vakıflar, büyük kurum ya da kuruluşlar tarafından organize ediliyor ve ulusal/uluslararası kullanıma açık oluyor.

3. Karma bankacılık

Aile kordon kanının bir kısmını sadece kendisi için saklatırken bir kısmını toplumun kullanımına açıyor. Bunun karşılığında allojenik bankadan çocuğunun ihtiyaç duyabileceği bir başkasına ait kordon kanını kullanım hakkı elde ediyor.

Şimdiden alış: Gebeliğin Boyunca Bunları Sık Duyacaksın: Hamilelik Sözlüğü

6. Neden kordon kanı bankacılığı?

Kordon kanının saklanmasındaki temel amaç, içerisinde bulunan iki önemli kök hücrenin varlığı. Bu kök hücreler:

  • Kan (hematopoetik) kök hücreleri,
  • Bağ doku (mezenkimal) kök hücreleri.

İşte bu iki kök hücre, kordon kanı bankacılığının peşinde olduğu hücreler. Bugünkü teknolojiyle kan kök hücrelerinin çoğaltılabilmesi henüz mümkün değil ve bu hücreler özellikle bazı kanserlerin (lösemi gibi) ve genetik hastalıkların (Akdeniz anemisi gibi) tedavisinde aktif olarak kullanılıyor.

Ancak burada bilinmesi gereken, kanser tedavisinde allojenik kök hücrelerin (başkasına ait kök hücreler), otolog kök hücrelerden (kendi kök hücrelerimiz) çok daha etkili olduğu. Kordon kanında bulunan ikinci grup kök hücre ise organ yenilenme çalışmalarının en popüler hücresi olup, kan kök hücrelerinin aksine bugünkü teknolojiyle çoğaltılabiliyor. Otolog mezenkimal kök hücrelerin, allojenik kök hücrelerden çok daha güvenli olmaları da ayrıca önemli.

Tüm bunların sonucunda şunu söyleyebiliriz:

Bir ailenin vermesi gereken en doğru karar, kanserle tedavi için gerekli olan kan kök hücrelerini başkasından sağlamak, ancak organ yenileme çalışmalarında hücre için iyi bir kaynak olan kordon kanını (kendine ait) ise yine kendisi için saklatmak.

7. Türkiye’de ve dünyada kordon kanı bankacılığı ne durumda?

Yurt dışında kordon kanı bankacılığı üzerine yapılan çalışmaların olumlu sonuçlar vermesinin ardından 20 yıl gibi bir süre geçtikten sonra bu uygulamaya Türkiye’de de başlandı.

Türkiye’de kordon kanı bankacılığının geliştirilmesi için Ulusal Kordon Kanı Kordinasyon Kurulu oluşturulmuş durumda. Ülkemizde şu an için üniversite hastaneleri ve özel sektörce oluşturulan sağlık şirketleri kordon kanı bankacılığını devam ettiriyor.

Dünyada saklamayla ilgili uygulanan iki sistem var. Bu sistemler Türkiye'de de geçerli. Bunlardan biri thermogenezis sistem, diğeri ise konvansiyonel sistem.

Thermogenezis sistem: Bir robot koluyla çalışıyor ve robot kolu dış etkenlerle temas etmeden, kanı saklama bölümüne koyarak ihtiyaç halinde geri alıyor. Dış ortamla temas etmediği için kök hücreyi uzun yıllar boyunca hiçbir hücre kaybına yol açmadan saklama olanağı sunuyor.

Konvansiyonel sistem: Her yeni kan koyulacağı zaman bu sistemlerin kapakları açıldığı için dış havayla temas haline geçiliyor. Bu da kanın ısınması demek. Bu ısınma belli miktarda hücre kaybına yol açabiliyor.

İki sistem arasındaki teknik ayrım nedeniyle fiyatları arasında fark var.

Nerelerden destek alabileceğini yazdık: En Çok Tercih Edilen Kök Hücre Merkezleri

8. Karar verdikten sonra ne yapmak gerekir?

Kordon kanı hücreleri çok değerli oldukları ve sadece doğumda alınabildikleri için işlemin bu konuda uzman hekimler tarafından yapılması çok önemli. Bebeğinin kordon kanının saklanmasına karar verdiğinde, kordon kanı bankasına ve doğumu gerçekleştirecek hekime en kısa sürede bilgi vermen gerekiyor.

Doğum anına gelinceye kadar birçok tetkik isteniyor ve test sonuçları normal çıkarsa, gerekli hazırlıklar yapılarak malzeme ve belgeler doğum anında hazır bulunduruluyor. Doğumdan hemen sonra kordon kanı alınıyor, kök hücre sayımı yapılıyor ve hücre sayısı yeterliyse saklanıyor.

Seni neler bekliyor: Hamilelik Döneminde Yapılan Testler Hakkında Merak Ettiğin Her Şey!