Milli Eğitim Bakanlığının beyanları.

4+4+4 Eğitim Sistemi çerçevesinde ilkokula başlayan 66 aylık çocuklar için ilk ders zili bu sabah çalarken, veliler ve eğitim camiasından eleştiriler gelmeye devam ediyor. Konuyla ilgili olarak bu sabah bir açıklama yayınlayan Milli Eğitim Bakanlığı, kamuoyundaki yaygın "bizim çocuk süper, çok zeki, galiba dahi" söylemlerinden yola çıkılarak böyle bir uygulamaya gidildiğini belirterek, "sağda solda çocuğun zekasıyla övünürken, 'bizimki 4 yaşında İngilizce 20'ye kadar saymayı öğrendi' diye hava atarken iyiydi. Biz 'e tamam o zaman okula başlasın' diyince niye bu kadar mesele oldu anlamıyoruz. İşte er meydanı, buyursun göstersin zekasını evladınız" sözleriyle velilere meydan okudu.

İlköğretim 1. sınıflarda yeni eğitim yılının başlaması vesilesiyle bir basın toplantısı düzenleyen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Selahattin Demirpınar, özellikle veliler tarafından sıkça dile getirilen "çocuk tuvaletini söylemeyi bile tam beceremiyor, sınıfın ortasında yaparsa ne olacak?" tarzı eleştirileri Bakanlık olarak şaşkınlıkla karşıladıklarını ifade etti. Çocukların okula başlama yaşıyla ilgili olarak Bakanlığın oldukça titiz bir çalışma yürüttüğünü söyleyen Demirpınar şöyle devam etti:

"Size kalsa 3 yaşında başlatmamız lazım"
"Gerek yaptırdığımız kamuoyu araştırmalarında, gerek sosyal medya'da yürüttüğümüz çalışmalarda ülkemizdeki çocukların % 80-85'inin çok zeki, geri kalanının da dahi olduğu sonucuna ulaştık. Kime sorsak, hangi anne babanın facebook profiline baksak İngilizce şarkıyı baştan sona ezberleyen Sude Naz'larla, iPad'deki oyunda rekor üstüne rekor kıran Ege'lerle karşılaşıyorduk. Manzara böyle olunca biz de bari bu çocukcağızlar salak salak şeylerle uğraşacaklarına bi an evvel eğitimlerine başlasınlar dedik. Aslında sizin afra tafranıza baksak bu çocukların 3 yaşında okula başlaması gerekiyordu ama biz yine insaflı davrandık. Şimdi bu neyin yaygarasıdır gerçekten anlamakta zorlanıyoruz..."
"Biz okula çağırınca mı salak oldu bunlar?"
66 aylık mevzusu gündeme geldiğinden beri yükselen tepkileri hayretle izlediklerini belirten Demirpınar, "düne kadar bıraksan aya gidecek olan çocuk, biz okula çağırınca birden çişini tutamayan, tuvaletten sonra elini yıkayamayan - çok afedersiniz - geri zekalıya dönüştü. Binbir türlü bahaneler... Neymiş, lavabolar yüksekmiş de, çocuklar kısa kalıyomuş. Aklı yerinde çok şükür, bir yolunu bulsun, tırmansın lavaboya da elini yüzünü yıkasın kerata. Hem gelişme çağında onlar, lavobaya uzanayım derken boyu da uzar." diyerek velileri çifte standartlı olmakla suçladı.
Bakan Yardımcısı, istemeyen velilerin çocuklarına rapor alarak okula yollamayabileceklerinin de tekrar altını çizerken "tamam istemeyen göndermesin çocuğunu okula mokula. Ama sonra başka yerlerde, 'bizim çocuk da şöyle zeki böyle manyak' diye atıp tuttuklarını duyarsak, yemin olsun üşenmeyip yalan beyan vermekten dava açarız" sözleriyle Bakanlık olarak bu konunun da takipçisi olacaklarını vurguladı.

"Herkes okuyacak diye bir şey yok"
"Bazıları diyorlar ki o yaşta çocuk daha ilk okul deneyiminde başarısız olursa ya da efendim sınıfın ortasında altına işerse falan içine kapanırmış, travma olurmuş da bütün eğtim hayatı bitebilirmiş" diyen Demirpınar, son olarak bu konudaki eleştirileri de şu sözlerle yanıtladı: "Varsın o da öyle olsun ya! O çocuk da ileride bu acılarından beslenir, sanatçı olur, yazar olur, rap'ci olur, ezilmişliğini dışa vurur. Herkes doktor mühendis olacak diye bi şey yok ki! Bu memlekete sanatçı da lazım..."

Bu soruya cevap verir misin?
Anneler deneyimlerinden faydalanmak istiyor!
CEVAP YAZ