Otizmde Erken Tanının Önemi

Bebeğinin doğuştan mevcut bir farklılığı teşhis edilmemiş olabilir, ancak bebeğinin gelişimini ve davranışlarını gözlemlemen, teşhisin erken konulmasını kolaylaştırır. Böylece, gerçekten bir sorun olduğu durumda, olumsuz etkilerin en aza indirilmesine katkı sağlamış olursun. Otizmin ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını ve belirtilerini öğrenmek için sizi Özel Derin Çocuk Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'ne yönlendiriyoruz.

Otizm ne demek?

İlk kez Leo Kanner ve Hans Asperger tarafından yaygın gelişimsel bozukluk tanısı konulan çocuklar için kullanılmış olan otizm kelimesi, Yunanca'da ’’çok fazla kendisiyle ilgili'' anlamına gelir. Otizm, çok farklı şekillerde ortaya çıkabildiğinden, günümüzde Otizm Spektrum Bozukluğu ile ifade edilir.

Belirtilerinden Tedavisine Otizm Hakkında Bilmen Gereken Her Şey

Otizm belirtileri nelerdir?

Amerikalı çocuk psikiyatırı Leo Kanner, erken çocukluk dönemi otizmi ile tarif ettiği çocukların öne çıkan özelliklerini şöyle sıralamıştır:

  • Gecikmiş veya hiç olmayan dil gelişimi

  • Veya mevcuttakinin kaybı

  • Kelime ve cümlelerin sık sık tekrarı,

  • Göz kontağı ve mimiklerde farklılıklar,

  • Çevreye az ilgi duymak ve bir grup içerisindeki akışı anlayamamak,

  • Kısıtlı ve kendini tekrar eden davranış kalıpları sergilemek.

Otizm kaç yaşında ortaya çıkar?

Otizm belirtileri, bir çocuğun gelişimini engeller ve çoğunlukla ilk üç yılda ortaya çıkar. Bu duruma erken çocukluk otizmi denir.

Bebekliğin ilk yılında birçok ipucu davranış bulunmasına rağmen, uzmanlar 18. aydan önce tanı koyma eğiliminde değildirler. Gerekçe olarak da 24. aya kadar otizm belirtilerinin azalabileceğini göstermektedirler. Aslında ilk 18 ay, çocuk gelişimi için son derece önemlidir ve bu süreden sonra çocuğun bazı yetenekleri gerileyebilir ve hatta kaybolabilir. 18 aylık bebek, bazı otizm belirtilerini taşıyor ise, otizm tanısı konulması ve terapiye başlanması, çocuğun hızlı bir şekilde hatta 24. aya kadar yaşıtlarını yakalayabilmesini sağlar.

Bebeklerde 6. aydan itibaren bu ipuçlarını takip edin!

Anne babalara düşen görev; bebeklerinin 6. ayından sonra davranışlarında şu ipuçlarını aramalarıdır.

  • Aşırı aktif veya pasif olma durumu,

  • Göz kontağı kurmama,

  • İştahsızlık,

  • Motor becerilerde gecikmeler,

  • Anne ve babanın dokunma isteğine olumsuz yanıt verme veya seslere karşı duyarsızlık gibi durumlar yaşayan ebeveynlerin muhakkak bir uzman görüşü almalarında fayda vardır.

Otizm tanısı konmuş bir kişi hangi özellikleri taşır?

  • Çevresini farklı algılar.

  • Diğer insanları çaba göstererek anlayabilir ve sadece yeteri kadar iletişim kurar.

  • Karşısındakinin sesi ile yüzünü eşleştirmede zorlanır.

  • Yeni durumlara adapte olmada güçlük çeker ve günlük eylemlerin sürekli belli bir düzende gitmesini arzular.

  • Ayrıntıya takılır, bir olayı bütün halde kavramakta sıkıntı yaşar.

  • Genellikle; ışığa, kokuya, sese veya dokunulmaya karşı aşırı duyarlı veya kayıtsızdır.

  • Objelere karşı aşırı duyarlı veya kayıtsız kalması, otizm tanısı konan bireyin çevresini anlamlı bir bütün olarak algılamasında ciddi problemleri olduğunu gösterir.

Otizm nasıl teşhis edilir?

Otizmi teşhis etmek için yapılan tıbbi bir test mevcut değil. Teşhis daha çok gözlem, inceleme ve gelişim testleri ile yapılır. Çocuk, yaklaşık 12 aylık olmuşken artık hareketlerindeki farklılıklar net bir şekilde izlenebilir. Eğer yukarıda bahsettiğimiz gibi sorunlar görülürse, öncelikle bir çocuk ruh hastalıkları uzmanına, sonra da bir çocuk nöroloğuna başvurulmalıdır. Burada gereken incelemeler yapıldıktan sonra çocuğun durumu, otizm varsa gelişimi, tipi ortaya çıkar.

Uzmanlar gerekli görürlerse ilaç desteği de yapabilirler. Ama bunlar, genellikle istenmeyen fiziksel hareketleri dizginlemek amacıyla verilir, otizmi tedavi edebilmek için değil!

Her çocuğun eğitim ve bakım programı bireysel olarak hazırlanır. Çünkü otizm belirtilerinin çoğu ortak gibi görünse de çocuktan çocuğa değişen farklı belirtiler de vardır. Bu yüzden çocukta gözlemlenen her davranışın aile tarafından uzmanlara iletilmesi ve buna uygun bir terapi ve eğitim programı belirlenmesi şart!

Otizmde erken teşhisin önemi nedir?

Otizm, ne yazık ki hayat boyu süren bir sorun. Ama gidişatı yavaşlatmak ve durumu kontrol etmek, erken teşhis sayesinde mümkün. Bu yüzden belirtiler ortaya çıktığında hemen bir uzmana başvurmak ve durumu kabullenmek çok önemli! Yapılan araştırmalarda erken tanı koyularak doğru bir eğitim ve bakım programı sağlanmış çocuklarda otizm belirtilerinin %50 oranında azalma gösterdiği kanıtlanmış.

Erken teşhis ve ardından verilen doğru eğitim sayesinde;

  • Otizm belirtileri kontrol altına alınabilir.
  • Gelişim geriliği önlenebilir.
  • İlerleyen yıllarda diğer arkadaşlarından farkı kalmayacak kadar iyileşme kaydedebilir.

Erken teşhis ve eğitimle tedavi çocuğunuzun gelişimi için önemli!

Çocukların akranlarını yakalayabilmeleri için oldukça kritik bir hamle olan otizm erken tanısı, günümüzde tüm bilim dünyasınca kabul gören bir gerçektir. Birçok bilimsel makale ve araştırma, erken yaşta konulan tanının ve uygun terapi yönteminin çocukları tekrar yaşama bağladığını göstermektedir.

Otizmli Çocuğun Konuşma Potansiyeli ve Tuvalet Eğitimi!

Bu yüzden üzerinde önemle durulması gereken en hassas nokta ebeveyn içgüdüsüdür. Araştırmalar ailelerin, otizmin ipuçlarını erkenden tespit ettiklerini göstermektedir. Eğer kafanıza takılan bir husus varsa ve yukarda ifade edilen belirtilere rastlanılıyorsa, kısacası çocuğunuzda yolunda gitmeyen bir durum olduğundan şüpheleniyorsanız muhakkak uzman görüşü almanızda fayda var. Unutmayın, erken tanı çocuğunuzun akranlarını yakalayabilmesi için çok önemli!

Güç sizinle olsun: Otizmin Tedavisinde Sanatın ve Terapinin Gücü